Annelerin En Güzeli


Bu fotoğraf karesi de Almanya'da işçi olarak çalışmakta olan babamız Aziz Altun'a gönderilmek üzere
çekildi. Fotoğraf stüdyosuna ne zaman nasıl gittik, hatırlamıyorum. En küçük rahmetli olan kardeşimiz İbrahim benim önümde, Haydar ise Gürbüz'ün önünde. Benim haricimde herkes çok ciddi duruyor. Benim tebessüm eder halim de fotoğrafçı rahmetli Yaşar Çakıroğlu'nun, fotoğrafını çektiği insanları tebessüm ettirmek için yaptığı komik söylemlerdi. O zamanlar herkesi tebessüm ettirecek o malum kelimeler bilinmiyordu, yani henüz keşfedilmemişti. Fotoğrafçının çocukların bakışlarını objektife yöneltmek için, o an söylediği komik şeyler her neyse de İbrahim'in sadece başı aşağı doğru eğik ve bakışlarını yukarı kaldırmış pozisyondan başka bir duruma konumlandırmasına yetmemişti. 

Haydar ve Gürbüz de çok ciddi, yani somurtmuş gibi duruyorlar. Büyük bir ihtimalle buraya ya isteksiz geldiler, ya da annem onları azarlamış da olabilir. Gürbüz'ün de benim de ortaokul öğrencisi olduğumuz yıllardan biriydi, ama tam olarak yılını kestiremiyorum. Babamın Almanya'ya ilk gidişi 1966 yılının Mart ayıydı. İki yıl hiç izne gelmeden çalıştı ve 1968 yılının Temmuz ayında temelli gelmişti ve Kaman ortaokulunun karşısına açtığı bakkal dükkanı macerası başarısızlıkla sonuçlandığı için, 1969 yılında çalışmak üzere tekrar Almanya'ya gitmişti. 

Bu fotoğraf karesinin de 1967 ya da 1970-1971 yıllarından birine ait olduğunu tahmin ediyorum. Çünkü Gürbüz de ben de Kaman ortaokulu öğrencileriyiz. O zamanlar ortaokulun müdürü olan Turhan Gültekin öğrencilerin saç uzatmasına asla müsaade etmezdi, saçlarımız hep 3 numara makine ile tıraş edilirdi.  
-DEVAM EDECEK-

Yorum Gönder

0 Yorumlar