Gülsüm Altun



1973  YILLARINDA ÇEKİLMİŞ BİR FOTOĞRAF KARESİ. ARKA PLANDA GÖRÜLEN YER EVLERİNİN DOĞU CEPHESİDİR. (*)

Rahmetli annesi Zeynep Gönç ailesi ile birlikte Balkan savaşları sırasında Köstence'den Anadolu'ya göçmüşler. O zaman için annesi Zeynep Gönç: "Bulgaristan'ın Köstence'den geldik" derdi. Oysa yaptığım araştırmaya göre, Köstence Romanya sınırları içinde kalmaktadır. Babasına Tatar Hanifi derlerdi. Babasının Anadolu'ya nereden geldikleri ile ilgili herhangi bir bilgi elimizde mevcut değildir. 

Annesi Zeynep Gönç'ün anlattığına göre, Köstence'den Anadolu'ya göç esnasında o zaman ki hükumet aileyi Kırşehir ili Kaman ilçesine bağlı Meşeköy'de iskan etmişler. Meşeköy'de barınamayan ailenin yakınması üzerine, hükumet aileyi bu sefer de Yelek köyünde iskan etmiş ve onlar da artık Yelek köyüne yerleşmiş ve orada temelli kalmışlar. 


Gülsüm Altun, biri oğlan ve dördü kız olmak üzere beş kardeşler. Ailenin en büyük çocuğudur. Eski Kaman belediyesi başkanlarından amcası Halil Gönç, Gülsüm'ü okuması için ilkokula gönderdiğini ve ilkokuldan mezun olduğunu yukarıdaki orijinal diplomasından anlıyoruz. 
  
Diğer kız kardeşlerden Vildan ve Hüsne'yi okula göndermemişler ama en küçük kız kardeşlerden Türkan'ı ilkokula göndermişler. En büyük kızları olan Gülsüm'ü okula gönderip, onun küçükleri olan diğer iki kız kardeşlerden Vildan ve Hüsne'nin okula gönderilmemesi, garipsenecek bir durumdur.  


Gülüm Altun 19.03.1949 tarihinde Kaman ilçesi Köseoğulları eşrafından İbrahim oğlu Aziz Altun ile evlenmiştir.  Bu evlilikten biri kız, beşi erkek olmak üzere altı çocuk dünyaya getirmiştir. Kız çocuğu Ganime 12 yaşında ve erkek çocuklarından İbrahim 38 yaşında iken,vefat etmişlerdir. Gülsüm, kızının vefatında hayatta iken, oğlu İbrahim'in vefatı esnasında hayatta değildir. 


GÜLSÜM EŞİ AZİZ ALTUN İLE BİRLİKTE (1949 YILI)

Dünyaya gelmiş hiç bir kul yoktur ki, hayatın acıları ile yoğrulmamış olsun. Gülsüm'de çok ıstırap çekmiş ve acılarla yoğrulmuş eli öpülesi annelerimizden biridir. Bu güzel anneyi rahmetle, saygıyla, sevgiyle ve şükranla anıyoruz. Makamı cennet, ruhu şad olsun.

18.12.2022-17:19
Babam bu sayfayı yaptığım da sağdı. Babam Aziz'i de 01.02.2019 Cuma günü Ankara'da kaybettik. Şimdi şu fotoğrafın bize söyledikleri duymamazlıktan gelinir mi? Asla...

(*) Bu fotoğraf karesi tarafımdan çekildiği için, hikayesini de ben biliyorum. İşte o zamanın kadınları böyle çalışkan ve günün 24 saatinde üzerinde hep iş giysileri vardır. "Gel anne böyle bir fotoğrafını çekmek istiyorum" dedim. O da: "Böyle perişan vaziyette fotoğrafımı çekme!" dediyse de ben onu dilemedim ve ikna ettim. Güneş hala evin ve bahçenin doğu tarafındaydı. Annemin bu fotoğrafını, evin bahçeye bakan doğu cephesindeki duvarını fon olarak kullanarak çekmiştim. Çok da iyi yapmışım. Ben annemi hep böyle biliyor ve onu da hep böyle özlüyorum.   
Onarılmış resim.

Yorum Gönder

4 Yorumlar

  1. Rahmetli dedem Yusuf tünel in mezarı da yelek köyünde dir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar.
      Ziyaret ve yorumunuz için çok teşekkür ederim. Demek dedeyin adı Yusuf ve mezarı Yelek köyünde. Yelek köyüne uğradığım da mezarlığı ziyaret eder, yakın akrabalarımın kabir fotoğraflarını çekerek, "Kaman Kabir Ehli" isimli blog sayfamda yayınlıyorum. Allah nasip ederse, bir daha ki gittiğim de Yusuf Tünel'in kabrini arayacağım.
      Selam ve saygılar.

      Sil
  2. 😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢 Anam kadar kıymetlidir benim için. Çatal kapıdan dalardım beni görünce oğlan yine sen mi geldin derdin ya, halen kulaklarım da o günlere döne bilseydikte bana kızsaydın mekanın cennet olsun. 😢😢😢

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanın yaşadığı ve büyüdüğü mekanlara hayat veren o mekanlarda yaşayan konu, komşulardır. Bizler de aynı şekilde sizin evin önünden geçerken, kiminle karşılaşırsak karşılaşalım ayaküstü de olsa, avluya girer bir hal hatır sohbeti yapardık. Rahmetli baban olsun, annen olsun her zaman bir hukukumuz oldu. Birbirimize hep yardımcı olduk. Makamları âli mekanları cennet olsun inşAllah.

      Maalesef tüm bu güzellikler acımasız zamanın kollarında kaldı. Bilen biliyor, hatırlayan hatırlıyor. Herkes aynı hasreti ve özlemi duymuyor. Ama insan yaşlandıkça daha da duygusallaşıyor ve memleket hasret ve özlemi çekenlerin yürekleri daha bir yangın yeri gibi yanıyor. Kimilerine göre de hiçbir şey ifade etmiyor.
      Ziyaretin ve yorumun için çok teşekkür ederim.

      Sil