Anne ve Babası

Fotoğraf karesinde yer alanlar; rahmetli annem Gülsüm Altun'un annesi Zeynep ve babası Hanifi Gönç'tür. Anne Zeynep, hep Bulgaristan'ın Köstence'den geldiklerini söyler dururdu. Babası Hanifi'nin de büyük bir ihtimalle Kırım tatarı olduğu ve Kırım'dan Türkiye'ye geldikleri söyleniyor. Bu duruma göre, anne de baba da göçmendir. Devlet bunları büyük bir ihtimalle Yelek köyüne yerleştirmiş. Çünkü bilinen yurtları Yelek köyüdür. Gönç olan soyadının da büyük bir ihtimalle göçmen olmalarından kaynaklandığını sanıyorum. Osmanlı alfabesinden latin harflerine geçerken o kadar çok yanlışlıklar yapıldı ki, hatta annemin diğer amcalarından Mehmet amcasının soyadı Kunç'tur. 

Herkesin bir anne ve babası vardır. Her anne ve babayı sadece evlatları ömürleri yettiğince bu dünyada yaşatır. Onlar da öldüğünde anne ve babalar da artık unutulmaya yüz tutarlar. Bu böyle devam edip durur. Şimdi biz torunları olarak onların unutulmamalarını sağlıyoruz belki, ama bu bizim yaptığımız evlatlarının ki kadar etkili olamıyor. Her ikisi de iyi insanlardı. Cenab-ı Hakk, her ikisinde de rahmetiyle, merhametiyle, mağfiretiyle ve de cennetiyle muamele eylesin inşAllah.  

Yorum Gönder

3 Yorumlar

  1. Merhabalar.
    Zeynep ebemi de Hanifi dedemi de çok severdim. Onlar her şeyiyle eski topraktır. Her ikisi de Rahmet-i Rahman'a kavuşmuşlardır. Cenab-ı Allah rahmetiyle muamele eylesin.

    YanıtlaSil
  2. Ah ebem mekanın cennet olsun, hakkını helal eyle.çok özledim ebem o günleri, mahalleyi 😢😢😢😢😢😢 içim yanıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanın doğup büyüdüğü yerden çok uzakta olması da memlekete duyulan özlem ve hasreti artırıyor. Bizler zaten o sokakta bırak komşuluğu, akrabadan da öte bir bağlılığımız vardı. Saygınlığımız vardı. Gerçekten hislerimize tercüman olacak kelimeleri bulmakta zorlanıyoruz. Bu öyle bir özlem ve öyle bir hasretlik duygusu ki; ne tarifi, ne de tanımını yapmak mümkün değil. Bu duygu gönüllerde ve yüreklerde yaşanır ve hissedilir.

      Mahallemiz olsun, evlerimizin karşılıklı boncuk gibi dizildiği Eski Müderris Sokağı olsun bir başka güzeldi. Hani kirpi bile yavrusunu ne diye severmiş? "Pambuğum" diye severmiş. İşte o zamanın komşuları da birbirlerini o derece sever ve sayarlardı.
      Ziyaretin ve yorumun için çok teşekkür ederim.

      Sil